Yazar: sandikici

Batağa düştük biz, siyahileşirken sabun.Ardımızda bir var dahi yoktu.Ellerimiz çoğaldı, düşler aslında gerçeğe yakındı.Yeni kirler icat ettik, yeterince kirli dünyada.Yakındık sevdiklerimizden.Üç kuruşumuz değersizdi tabii…Ve hayallerin o garip rüzgarında,Olmadığımız şeyler olduğumuzu reddettik,Olmadığımız başka şeyler olduğumuzu sandık.Üç kez de geçsek o yanlış yoldan,Elbette,Doğru yere çıkamadık.Saymakla bitmez anahtarlar yaptık,Çıkmak için,O kapısız, bacasız odadan…Hiçbir şey hakketmediğimiz halde,Birçok şey kazandık.Hiçbir […]

Senin kölen olmayı isterimYıkım dolu bir çağdaBu histerikli dünyadaDudaklarında erimek isterimSavaş zamanlarında Ojeli parmakların, delici gözlerinGülücükler, daha nelerRujlu dudakların ve ihtiraslı öpücükler Bize hedef gösteriyorModern çağBizi bizim yerimize düşünüyorBizden nefret ediyorModern çağBizi sömürüyorAramızdaki mesafeler boyuncaÇok yorulduk, çok da yoruluyoruzMastürbasyon oyununda Etken aşklar, edilgen yalanlar gibi yenilmiyorBirbirimizin kokusunu istiyoruzKoklatılmıyorGözlerin neredeSöylesene, gözlerin bana gösterilmiyorDudakların sıcak mıHissedemiyorum, bilemiyorumRüyalarımda […]

Sana. Eğer istemiyorsan, üstüne sigara kokusu sinmesin, okuma. I: Bitkisel Yaşam Musluk damlatıyor ve ritm tutuyorum. Bazen başını sallamak, sarsmak içindekini, iyi geliyor insana. Çekinme, bir sigara yak, daha ala bir kül tablası bulamazsın, ellerimden. Camlarımıza kamikaze dalışı yapan tüm kuşları, nasıl da boyayıp sattığımızı hatırlatırım. ‘Canlı’ demek, ‘renkli’ demek artık. Başka bir anlamı da […]

Bu kez ben aktif olayım hayat, sen pasif ol. Kayganlaştırıcıyı cebime koydum da geldim. Yetmedi, viski, oldum keşkemeşin keşi. İnan, yarayım ben, yaralı değilim ve hiçbir yara, temizlenmek istemez. Derler ki; beni doğurduğu gün kaybetmiş annem ayaklarının altındaki cenneti. Tek kullanımlık pede düşmesi gereken, işe yaramaz yumurta hücresini ve babam benim için katletmiş milyonlarca kardeşimi. […]

Bana kara kaplı kitaplarınızı verinYüzmeyen yelkenlilerinizi verinİçi doldurulmuş boşluklarınızı verin banaKararsızlıklarınızı verinKeşkelerinizi verinAit olmuşluklarınızı verinSahipsiz oluşlarınızı verin banaBana bozuk oyuncaklarınızı verinOlgunlaşmamış düşlerinizi verinGülen hüzünlerinizi verinYaşanmışlıklarınızı verin banaİçilmemiş duygularınızı verinOrgazm sonrası sigaralarınızı verinBana yanmayan çakmaklarınızı verinAcıyan yanlarınızı verinKirlenmiş kazaklarınızı verinKandırılmışlıklarınızı verin banaTecavüz edilmiş zamanlarınızı verinHırslarınızı verinİkiyüzlülüklerinizi verinKişisel egolarınızı verinBana sönmüş ateşlerinizi verinTek kullanımlık promosyonlarınızı verinAdaletsizlik kavramınızı […]

– Neşeli Robot Üretimi Ekselansları modern. Kalıp altı satışlarda ince yapılı atom. Klas bir hayat sür nevermore. Kaldığın an sona dek. Kabarık deliklerden çık ve fışkır yeryüzüne; yapı. Zehirli mantarlar gibi bit. Seferber ol cümleoğlu. Seferber ol. Seferber. Gözlerini yum, tenini yırtarsak. Gözlerini yum. Hisset. Sinek ısırığı gibi olacak, öyle değil mi Sokrat? Foseptik eksenli […]

“Bir yazı… Evet, bir yazı okuyordu. Hikaye gibi göründü gözüne. Okumaya devam etti…” Kağıt ve kalemi yoğurdum. Bir karakter yarattım. Hikaye yazmanın bir gereği bu. Ona sıradan bir hayat verdim. Hikayede isimleri dahi geçmeyen silik karakterlerle yaşamaya başladı. Ona bir isim vermemi çok önemsedi. Oysa özel değildi, yalnızca bir karaktere ihtiyacım vardı. Gözlerini yüzüne yerleştirdim, […]

Tanrı, çocuklarını sever. Suya girip de ıslanmamak gibi bir yalnızlık. Ters takılmış bir prezervatif gibi, yanlış kullanılmışlık ve tek atışlık bir hakkın, hiç de hakketmediği halde çöpe gitmekle sonuçlanması. “Zor olan, camı yumrumlamak değil, kolunu camdan çıkartmaktır”, derler ya da diyeceklerdir. Porno izle ve ağla; bazen gözlerden boşalmak gerekir. Gözlerin var, hatırlıyor musun ya da […]

Gerçek hayat, bu hikayeden alınmıştır. – Kan dökülmeyecek demiştin Nietzsche. Bırak o bıçağı.– Büyüdük. Biz büyüdük. Bu gece Tanrı ölecek. Onu biz öldüreceğiz. Darwin diyorum, evrim diyorum. Üstinsan. Bu bizim kaderimiz. Onu biz öldüreceğiz.– Sakin ol. Önce biraz nefes al. Bak, anlamıyorsun. Tanrının kaderinden bahsediyorum. Kaderin olduğu yerde kaza yoktur. Tanrı olmasının sebebi, kaderinde bunun […]

Yer yer aksak ve sıkkın… Yer yer eski… Güzel günler. İnanmak ve toprağı avuçlamak… Kavurucu güneş, keşkesiz dünya, keşifsiz rüya… Uyuşturucu… Bir bakıma kavuşturucu. Bir hayaleti avutmak. Bir şeyleri unutmak… Yer yer uyutmak, benliğini, kişiliğini… Ulu orta söylenmek, söylemek, söyleyememek, aksetmek… Yer yer oyalanmak… Konuşan hayalet ki, yaradan ve kahreden… Bir şeyleri unutmak, yer yer […]