Kategoriler
sandık

Spo……………..1

Alarmını kur leş kokan saatlere ve
Gözlerinde çam yarması hüzünler biriktir.
Soluk soluğa ve kalbe zararlı
Bir sevişme sonrası esansını sür ensene,
Kulak memelerine…
Neşterini bacak aralarında gezdir.
En ağlayan halinle gel bana…
En hüzün kokan yanınla,
En göze batan tarafınla gel yanıma!
Ve en bakire halinle
Gel,
Gel ki,
Acı bir çığlık doğuralım gece çocuklarına armağan…
Kızıla boyalı ve martıya
Ve bir acı çığlık daha!
Dip not düşmek için
Kentin kaldırımlarına…

Vee, mızıka!

Aman yarabbi!
İnsan topluluğu!
Etek altı hareketleri ve kindar topukları…
Ezilir altında sanki
Kent ışıkları.
İnsan topluluğu, insan topluluğu!
Geliyorlar!
Yine yalan-sahte-dolan bir operanın
Provasını yapıyorlar,
Bilet satıyorlar,
Hehehe!
Bize bilet satıyorlar…
Ön koltuktan izliyorum…
Yanımda bira, patates cipsi ve sigara.
Sigara değil o!
Çaktırma, çaktırma işte…
Çaktırma… Hehehe!
İzledikçe gülüyorum.
Ölüyorum yarabbi!
Ölüyorum…
İzledikçe a. hanım basenlerden veriyor mesela…
b. bey dişlerini fırçalıyor.
Beyaz dişleri çamurla kaplanmış gibi adeta!
Sonra c.hanım örneğin;
Sık sık mutfak masraflarından kısıyor sahnede.
Bu şu kadını kaldırmalı acilen!
d. bey iyi patron.
c’nin maaşına sık sık zam yapıyor.
c de onun yanına çocuklarını götürüyor.
Öpsünler elini diye… Hehehe!
Bilmiyor ki bay d. her gece sübyan oğlanları götürüyor…
Sonra birden e. geliyor…
Üstüne kar gibi geliyor kül taneleri…
Evet evet!
İri iri kül taneleri…
Seyirci gülme komasında.
Bir başlıyor alkışlamaya…
Bütün oyuncular gülüyor.
Ağlayan kimse yok!
Kız erken selam veriyor, rol bitti…
Hehehe! Güle güle çıkıyor sahneden,
Koşuyor kelebek gibi…
Ve giriyor kulise,
Kendini asmak için
Gizlice…

Mızıka susar…

Haydi, alarmını kur leş kokan saatlere,
Uyanmak için, sevmek için beni…
Sev beni ve
Sev
İnce ince,
Usulca…
Süzülen çiçekler gibi,
Narin parmaklarının ucuyla…
Islak dudaklarım
Batsın göğüs uçlarına,
Kasıklarına, topuklarına…
Birden bire kente küller yağsın,
Hani
Sağanak altında
Koşuşturan gri kuklalar
Ve itfaiye hortumlarıyla
Nereden geldiği belli olmayan yangını arıyorlar…
Küller yağan kentinde,
Martılar, kediler, dalgalar, kuklalar, ben…
Göğsümü kes haydi!
Yak beni, haydi…
E, haydi!
Öldür beni bir daha ve bir daha! Bir daha…
Öldür ki beni,
Yeniden yazabileyim senin hikayeni…